ANONİM ŞİRKETLERDE ÖZEL DENETİM MEKANİZMASI VE AZINLIK PAY SAHİPLERİNİN ÖZEL DENETİM İSTEME HAKKI

Kategori: Genel

1. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Ve Mülga 6762 Sayılı Kanun Işığında Özel Denetim Mekanizması
Anonim şirketlerin yönetimlerinin çoğunluk pay sahiplerinin elinde olması, eş söyleyişle çoğunluk iradesinin şirket yönetiminde esaslı unsur teşkil etmesi, çoğunluk ile azınlık pay sahiplerinin menfaatleri ile ilgili olarak uygulamada bazı problemlerin ortaya çıkmasına ve azınlık pay sahiplerinin şirket yönetiminde yeterince etkili olamamasına yol açabilmektedir. Bu durum da; azınlık pay sahiplerinin şirketin yönetimi ve ekonomik faaliyetleri konusunda detaylı bilgi alabilmesini, ilgili konularda inceleme yapabilmesini ve pay sahipliğinden doğan haklarını daha bilinçli ve anlamlı kullanabilmesini yasal düzenlemeler yoluyla temin edilmesini mecburi kılmaktadır.

Zira hukukumuzdaki eşitlik, şeffaflık, hesap verilebilirlik prensipleri uyarınca; azınlık pay sahiplerinin menfaatleri de makul şekilde gözetilmeli, bunların kendi hak ve menfaatlerini kullanabilmesi için ilgili gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ruhu ve özü itibari ile azınlık pay sahiplerinin menfaatlerinin de olabildiğince korunmasını amaçlayan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu da, anılan ilke ve esaslar doğrultusunda bir takım yeni düzenlemeler ihtiva etmektedir.

Söz konusu düzenlemelerden ve/veya hukuki müesseselerden en fonksiyonel olanlarından biri de hiç kuşkusuz “Özel Denetim Mekanizması”dır. Bu mekanizma ile, azınlık pay sahiplerinin (-salt azınlık pay sahipleri ile sınırlı kalmamak kaydıyla) azlık haklarından bekledikleri yararı elde etmelerinin amaçlandığı açıktır.
Azınlık hissedarı olsun ya da olmasın her bir pay sahibine tanınan bilgi alma ve inceleme hakkının bir uzantısı olarak karşımıza çıkan özel denetim mekanizması, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 438 maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre; “Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.” Bu noktada, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan farklı olarak özel denetim isteme hakkını hem pay sahipliği, hem de azlık hakkı olarak düzenlediği söylenebilir.

2. Özel Denetim İsteme Hakkının Kullanımı Ve Özel Denetim Talebi
Her ne kadar anonim şirketlerde azınlık hissedarlar da dahil olmak üzere her bir pay sahibinin özel denetim talebinde bulunma hakkı olsa da, kanun koyucu aynı zamanda bu hakkın kötüye kullanılmasını ve şirketin bu suretle zarara uğratılmasını da engelleme amacı gütmüştür. Bu nedenle, özel denetim isteme hakkını bir takım şartların varlığına bağlamıştır. Bunlardan ilki; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.437’de düzenlenen “Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı”nın kullanılmış olmasıdır. Ancak burada özel olarak altı çizilmesi gereken husus; konuları aynı olduğu müddetçe, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olan pay sahibi ile özel denetim talebinde bulunan pay sahibinin aynı kişiler olması gerekmediğidir. İkinci şart ise; talep konusu denetimin içerik, kapsam ve sınır itibari ile “belirli” olmasıdır. Üçüncü şart ise; özel denetim talebinin “pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli” olmasıdır. Bahse konu şartların varlığı durumunda Özel denetim talebi, şirketin genel kurul toplasında, gündemde yer almasa dahi ileri sürülebilecektir.

2.1-) Genel kurulun Talebi Kabul Etmesi Halinde;
Özel denetim talebi genel kurulca onaylandığı takdirde, şirket veya her bir pay sahibi, söz konusu genel kurul toplantısından itibaren 30 (otuz) gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden özel denetçinin atanmasını isteyebilir. Burada belirtmek gerekir ki, bahse konu talebin genel kurulda oylanması zorunlu olmakla birlikte, genel kurulun öneriyi reddetmesi mümkündür.

2.2-) Genel kurulun Talebi Reddetmesi Halinde;
Özel denetim talebi genel kurulca reddedildiği takdirde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde ise yirmide birini oluşturan pay sahipleri ya da hisselerinin itibari değeri toplamı en az 1 milyon TL olan pay sahipleri 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir. Bu durumda, özel denetim talebinin reddine ilişkin kararın azınlık hakkı doğurduğu açıktır.
Özel denetçi atanmasına ilişkin başvurunun mahkemece kabul edilebilmesi için, başvurucu pay sahiplerinin kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları gerekmektedir. Burada ise dikkat edilmesi gereken husus; şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratıldığı konusunun, azlık tarafından delillerle ispat edilmesinin şart olmadığı, ikna edici olgularla ve/veya inandırıcı bir şekilde ortaya konulmasının yeterli kabul edilmiş olduğudur. Mahkeme istemi yerinde görürse ,istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyecek bir veya birden fazla uzman görevlendirir. Ayrıca, mahkemenin özel denetçi atanması talebi hakkında tesis ettiği karar kesindir ve bu karara karşı itiraz edilmesi yahut temyiz yoluna başvurulması mümkün değildir.